Meşrutiyet ve Selanik
Meşrutiyet ve Selanik – Selanik Gezi ve Fotoğraf Rehberi
Meşrutiyet; hükümdarla yönetilen bir ülkede, hükümdarın ya da bir başbakanın başkanlığı altında bir hükümetin ve yasaları yapan seçilmiş bir parlamentonun bulunduğu yönetim biçimi.
Birlik ve İlerleme Derneği (İttihat-Terakki), 21 Mayıs 1889’da Askeri Tıp Okulu’nda gizli bir örgüt olarak kurulmuş. Askeri tıp okulu öğrencileri, Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu bunalımdan kurtulması için, Anayasanın yeniden yürürlüğe konmasını istiyorlardı.
Zamanla, Selanik’te bulunan 3’ncü Ordu merkez olmak üzere, ordu içerisinde Birlik ve İlerleme’nin fikirlerini benimseyen orta ve düşük rütbeli subaylar çoğalmış.
II. Abdülhamid’in baskıcı rejimine muhalif olarak, 1906 yılının Eylül ayında Selanik‘te yönetimini Mehmet Talat, İsmail Canbulat ve Rahmi Bey’in üstlendiği “ Osmanlı Özgürlük Derneği “kurulmuş.
Genç-Türkler hareketinin başarısının doruk noktası, Yunan Makedonlarına, Bulgar partizanlara ve silahlı diğer etnik gruplara, hatta haydutlara barışçıl bir şekilde yaklaşmasıydı.
Selanik, o zamana kadar aşırı milliyetçi Bulgarlar tarafından yapılan politik suikastlar nedeniyle, çalkantılar içindeymiş. Ama Selanik’te, hatta tüm ülkede yaşayan halklar ve etnik kökenler arasında uzlaşma yaşanabildi.
Aynı düşünce, o ana kadar Orta ve Batı Makedonya’nın dağlarında ve bataklıklarında nefretle savaşan isyancılarda da görüldü. Silah bıraktılar. Bu insanlar artık birbirlerine sarılıp, sultanın anayasa ilanını kutluyorlardı!
Uzlaşmalarının ve barış içinde bir arada yaşamalarının pratik kanıtı – artık anayasal Osmanlı ütopyası bağlamında – silahlarının teslim edilmesiydi.




Halkların kardeşlik yolu olarak, daha ilk gün, Selanik Metropoliti ve yerel Bulgar Komisyonu başkanı ve müftülerle halkı ve isyancıları barışa çağırdılar.

Aynı ruhla, Enver Bey Hareketi liderlerinden biri, o zamandan beri Adı Özgürlük Meydanı olarak değiştirilen Olimpus Meydanı’nda vatandaşlara seslendi: “Vatandaşlar! Bugün keyfi yönetim bitti, kötü yönetim artık yok. Hepimiz kardeşiz. Artık Bulgarlar, Yunanlılar, Sırplar, Romenler, Yahudiler, Müslümanlar yok. Mavi gökyüzünün altında hepimiz eşitiz, hepimiz Osmanlı olmaktan gurur duyuyoruz!” Bu ikinci kez meşrutiyet’in, yani ülkenin padişah başkanlığında, ancak meclis tarafından yönetilmesinin ilanıydı.


Genç-Türkler Hareketi Kendini Nasıl Gösterdi?
19. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Sultan Abdulhamid, Osmanlı devleti’ni otoriter bir şekilde yönetti ve her türlü liberal harekete karşı çıktı. 1891’de, devleti modernize etmek, liberal dönüşümünü gerçekleştirmek ve elindeki topraklarda pekiştirmek için yola çıkan gizli örgüt “Birlik – İlerleme” (İttihat ve Terakki) Cenevre’de kuruldu.
Üyeleri tarihe “Neo-Türkler” adı altında geçti. 1906’da, örgüt merkezi Selanik’e taşındı. Burada örgütün çekirdeği ve finansörleri, zamanın zengin tüccarları arasında kuruldu. Çalışmaları ve ordu subaylarının en yeteneklilerinin katılımıyla “İttihat – Terakki” hızla güçlendi.
Padişahın gizli servisi, onu komplocuların eylemi konusunda uyarmıştı. Ama olayları ve zamanı durdurmanın bir yolu yoktu. 10 Temmuz 1908’de, Genç-Türklerin lideri Enver Bey, yürürlükten kaldırılan 1876 Anayasasını ve cinsiyet ve din ayrımı gözetmeksizin herkes için eşitlik içeren “Osmanlı eşitliğini” geri getirmeyi amaçlayan devrimi ilan etti.
İki ordu kolordusu onun liderliğinde İstanbul’a karşı yürümeye hazırlanıyordu. Kaçınılmaz olana hazırlıklı olan padişah, anayasanın yeniden yürürlüğe girdiğini, basın özgürlüğünün sağlandığı, vatandaşların soruşturma dosyalarının kapatıldığını ve seçimlerin yapılacağını duyurdu.
Bu kansız devrim, imparatorluk halkları arasında gerçek bir heyecana neden olurken, Makedonya’da Bulgarlar ve Yunanlılar silah bırakmaya karar verdiler.
1908’de yapılan seçimlere Birlik ve İlerleme Partisi ve Özgürlükçüler Partisi katıldı. Birlik ve İlerleme çoğunluğu elde etti. Yapılan seçimlerin ardından, Abdülhamid, Meclis’in çalışmalarının başladığını ilan etti ve anayasaya olan inancı konusunda konuşmasını yaptı.

Osmanlı devleti vatandaşları, beklenmedik özgürlükleriyle meşgulken, padişah kendisine sadık Arnavut subayları İstanbul’da toplayarak halkın seçtiği meclisi dağıtmaya karar verdi. Karşı devrim 31 Mart 1909’da patlak verdi. Ordu meclisi işgal etti ve kapattı. Bakanlar tutuklandı ve idam edildi. Başbakan değiştirildi. Abdülhamid yanlıları, Çukurova’da ve Adana’da Ermenileri katletti. Yunanlılara da aynı şeyi yapmak istediler ama Balkan yarımadasında işler farklıydı.
Karşı darbe haberini alan Selanik’teki Hareket Ordusu, İstanbul’a yürümeye karar verdi. Ordu, Aya Stefanos (Yeşilköy) ‘da, seçilmiş senatörler ve milletvekilleri tarafından karşılandı. Orada ulusal meclis bir kuruldu. Meclisi işgal edenler yasa dışı ilan edildi ve Abdülhamid sınır dışı edildi. 12 Nisan’da Hareket Ordusu, İstanbul’u ele geçirdi. Karşı devrimcilerin liderlerinden 40’ı meydanlarda asıldı. Geri kalanlar hapsedildi. Abdulhamid, Selanik’te Villa Allatini’de ev hapsine alındı. Yerine kardeşi Reşat padişah ilan edildi.
İlk başta halkların kardeşliği ve eşitliği ile yola çıkan Genç-Türkler, iktidarın kontrolünü sağladıktan sonra gerçek yüzlerini gösterdiler. Liberalizmin arkasında aşırı milliyetçilik vardı. “Osmanlı eşitliği” bölgedeki tüm etnik grupların Türkleşmesini hedefliyordu. Yunanca, Sırpça, Bulgarca vb. okullar merkezi otoritenin gözetimi altına girdi, kiliselerin işleyişine ilişkin yasalar Hristiyanların öfkesine neden oldu. Genel silahsızlandırılma yasası, jandarmanın evleri işgal, aramaları, azınlıklara dönük şiddet huzursuzluğu artırdı. İlk tepkiyi Bulgar partizan çeteleri gösterdi. Ancak Osmanlı’nın bütünlüğü için geri sayım başlamıştı.
Daha Fazla Oku
Selanik’te Hala Ayakta Kalan Türk Yapıları
Selanik’te Türk Yıllarındaki İşletmeler
Selanik Gezi ve Fotoğraf Rehberi